Mitral Kapak Yetmezliği için en iyi yöntemin kapak onarımı olduğu kanıtlanmıştır. Romatizmal veya dejeneratif olsun, mümkünse mitral kapak onarılmalıdır. Uzun süreli klinik çalışmalar, en sağlıklı ve en etkili, komplikasyonu daha az olan yöntemin “Onarım” yöntemi olduğunu göstermektedir.

Mitral Kapak Tamiri, Kapalı Yöntem (Koltuk Altından)

Amerika veya Avrupa ülkeleri gibi Batı ülkelerinde, Mitral kapak yetersizliği vakalarının %85’i dejeneratif vakalardır. Bu ülkelerde romatizmal Mitral Kapak sorunları daha azdır (%12). Dejeneratif yetersizlikler genellikle mitral kapak prolapsusu, korda veya papiller kas kopması, uzama, halka dilatasyonu veya hatta kapak kopması nedeniyle ortaya çıkar. Ülkemizde ve Asya-Afrika ülkelerinde Romatizmal Kapak Hastalıklarından kaynaklanan Mitral Yetmezlik oranı %60-65 olarak tahmin edilmektedir. Romatizmal Kalp Kapak Hastalıkları genellikle erken yaşlarda görülen romatizmal ateşe bağlıdır. Bu tür kapak onarımları, kapağın kendisi dejenerasyona uğradığı ve şekli değiştiği için dejeneratif hastalıklarla karşılaştırıldığında zordur.

Mitral kapak atardamar kanının akciğerlere geri dönmesini engeller ancak Mitral Kapak Yetmezliği olduğunda atardamar kanı tekrar akciğerlere geri döner. Yetmezliğin 4 aşaması vardır. Birinci aşama genellikle şans eseri bulunur ve hastada herhangi bir şikayete neden olmaz. 2. aşama yetmezlik varsa Ekokardiyografi  ile takip edilmelidir. 3. ve  4. aşama  yetmezlikler en kısa sürede tedavi edilmelidir. İlaç tedavisine cevap vermediğinde veya kalp boşluklarında genişleme veya pulmoner hipertansiyon olduğunda Mitral Kapak derhal cerrahi yöntemle tedavi edilmelidir.

Society of Thoracic Surgeons (STS), Amerika Birleşik Devletleri Kalp Cerrahisi Klinikleri’nin toplam istatistiksel sonuçlarını ve sayılarını her yıl yayınlamaktadır. Aşağıdaki tablo STS, bu sayıları (son 8 yıl) TOBB ETÜ Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü sayılarıyla (son 8 yıl) karşılaştırarak göstermektedir.

Bu tabloda Romatizmal Kapak Hastalığının ön planda olduğu görülmektedir. Romatizmal Mitral Yetmezlik ancak tıkanıklık olmadığı durumlarda mümkündür.

Resimde (sağ tarafta) Romatizmal hastalıktan kaynaklanan ve tedavisi neredeyse imkansız olan dejenerasyona uğramış bir Mitral Kapak görüyorsunuz. Mitral Kapak normalde soğan zarından biraz daha kalındır ancak kalınlaşmış ve kireçlenmiştir. Bu kapağın açıklığı oldukça sınırlıdır ve tamiri mümkün değildir, bu yüzden değiştirilmesi gerekir. Kapak Değişimi ameliyatlarında mekanik (metal) veya biyolojik (domuz, sığır, at vb.) kapaklar kullanılır. Mekanik kapak kullanıldığında ömür boyu Coumadin (Warfarin) kullanımı zorunludur. Biyolojik kapak kullanıldığında ise (aritmi yoksa) bu ilacı kullanmak zorunlu değildir. Ancak biyolojik kapaklar metal kapaklar gibi uzun ömürlü değildir.

Mitral Kapak Onarımının Avantajları

– Ameliyat sonrası dönemde uzun dönem kapak enfeksiyonu (Endokardit) oranı neredeyse %0’dır.

– Ameliyat sonrası yaşam beklentisi daha uzundur

– Kalp fonksiyonları uzun vadede korunur

– Uzun vadede Pulmoner Hipertansiyon riski daha düşüktür

– Ameliyat sonrası dönemde uzun vadede felç riski daha düşüktür.

– Kan sulandırıcı ilaç almaya gerek yoktur

Koltuk Altından Küçük Kesi ile Mitral Kapak Tamiri

Mitral Kapak Tamiri, sağ göğüs altından 4-5 cm.lik küçük bir kesi ile endoskopik yöntemle (mutlaka kullanılmaz) yapılabilir. Bu yöntemde kemik kesisi olmadığından bazı doktorlar daha az ağrı verdiğini iddia etmektedir. Cerrahi veya kemik enfeksiyonu neredeyse hiç yoktur. Kozmetik olarak daha avantajlı olduğu için hastalar ameliyattan sonra daha olumlu hissetmekte ve normal hayatlarına kolayca dönmektedirler.

Kaynaklar

1)  Gammie JS, ve diğerleri. Amerika Birleşik Devletleri’nde mitral kapak cerrahisindeki eğilimler: Society of Thoracic Surgeons Yetişkin Kardiyak Cerrahi Veritabanı’ndan sonuçlar. Ann Thorac Surg 2009 Mayıs;87(5):1431-7 Ann Thorac Surg 2009 Mayıs;87(5):1431-7

2)  Aybek T. Mitral Kapak Cerrahisi; median sternotomiden kapalı göğüs cerrahisine, replasman ve onarım tekniklerinden mitral kapak onarımının mitral yetersizliğindeki klinik sonuçlarına kadar. Anadolu Kardiyol Derg. 2011 Aralık;11(8):745-