Kalp Hastalığına Yakalanma Riskini Önceden Bilmek Mümkündür
Skorlamalarda genel olarak bakılan risk faktörleri; yaş, cinsiyet, kan basıncı, kolesterol seviyeleri, diyabet, sigara içimidir.
Gelişmiş ülkelerde başta gelen ölüm ve iş gücü kaybı sebebi olan kalp hastalıklarında önceden hastalığa yakalanma riskinin hesaplanıp, daha klinik belirtiler ortaya çıkmadan önlem almak mümkündür. Son yıllarda, koruyucu hekimlik; yani daha hastalık oluşmadan önlem alıp, hastalığın ortaya çıkmasını engellemek, tedavi edici hekimliğin önüne geçmiştir. Farklı toplumlar için kalp hastalığı risk faktörleri esas alınarak çok çeşitli risk skorlamaları geliştirilmiştir. Bugün, pratik uygulamada hastanın uygun olan risk skorlama sistemine göre değerlendirilmesi ve buna göre yaşam tarzı değişiklikleri ve gereği halinde ilaç tedavisi başlanmaktadır.
Yayınlanan çalışmalarda farklı toplumlardaki (beyaz ırk, siyah ırk gibi) hasta gruplarında uygulanmakta olan çeşitli risk skorlamaları vardır. Bunlardan en fazla bilinenleri; SCORE, Framingham (FRS), global kardiyovasküler risk, ASSIGN, QRISK, Reynolds’dur. Skorlamalarda genel olarak bakılan risk faktörleri; yaş, cinsiyet, kan basıncı, kolesterol seviyeleri, diyabet, sigara içimidir.
Türk toplumu için hangisinin daha uygun olduğuna dair fazla çalışma olmamakla birlikte, mevcut bilgilerimize göre SCORE daha yüksek duyarlılık (hasta olanları saptama) ve negatif prediktiviteye (hasta olmayanı bulma) sahip olduğu için tercih edilebilir. Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen güvenilir ve çok sayıda hastayı (3 milyondan fazla) kapsayan çalışmanın sonucunda geliştirilmiş bir skorlama sistemi olup “HeartScore” programı olarak değişik ülkeler tarafından kullanılabilmektedir. HeartScore skorlaması web tabanlı bir uygulamadır. Şu anda İngilizce sürümü mevcuttur. Yaş, sigara kullanma alışkanlığı, kan basıncı ve kolesterol veya total kolesterol/HDL oranına göre kardiyovasküler ölüm riskini hesaplar. HeartScore programı, bir çubuk (bar) grafikte mutlak kardiyovasküler hastalık riskini ve bir pay grafikte engellenebilir risk faktörünün toplam riske katkısını gösterir. Ulusal verilere göre tabloların modifiye edilmesi de mümkündür. Bu risk skorlaması 40-65 yaş kadın-erkek tüm hastalara uygulanabilir. Ancak mevcut kalp hastalığı ve diyabeti olan hastalarda kullanılması pek önerilmemektedir. Bu hastalar skorlamaya bakılmaksızın “yüksek riskli hasta” olarak kabul edilip, azami tedavi başlanmalıdır. Diğer hasta grupları için, 10 yıllık kalp hastalığı riski %5’i geçerse tedavi başlanması önerilir.
Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre risk skorlamaları ile kalp hastalıklarına karşı belirli bir ölçüde önceden önlem almak mümkündür. Ancak hastalığı tahmin etme başarısı %100 değildir. Son yıllarda yürütülen çalışmalarda, kalp hastalığı için yeni risk faktörleri (lipoproteinler, lipoprotein remnantları, lipoprotein a, LDL, HDL alt grupları, apolipoproteinler B/A-I, toplam kolesterol/HDL kolesterol, homosistein, trombojenik/hemostatik faktörler, inflamatuar belirteçler) tanımlanmıştır. Bu risk faktörleri mevcut skorlamalarda yer almamaktadır. Her ne kadar birtakım kısıtlılıkları olsa da, klnik kullanımda HeartScore gibi bir risk skorlaması kullanılması; hem hastalık oluşmadan gerekli önlemlerin alınmasında, hem de hastaya yaşam tarzı değişiklikleri yapması için motive edici olmaktadır.