EVAR & TEVAR

evar-tevar-kapali-yöntem-aort-ameliyatlari

Kalp ve Damar Cerrahisinde 2000’li yıllardan önce Aort Cerrahisi en büyük ve en çok komplikasyon gözlenen ameliyatlar arasında idi. Ancak teknolojideki ilerlemeler sayesinde artık Aort ameliyatları kapalı dediğimiz yöntemler ile rahatlıkla yapılabilmektedir. Aort anevrizması en tehlikeli hastalıklar arasında yer almaktadır. Bir aort anevrizması ya patlayarak (rüptür) dışa doğru kanama yapar, ya da diseksiyon şeklinde içine doğru yırtılma gösterir. Her ikisinde de ciddi oranda ölüm riski bulunmaktadır. Bu komplikasyonlardan korumak için, belirli seviyeye gelen anevrizmalar ameliyata alınır. Açık ameliyatta büyük kesirlerle ya göğüs kafesi tamamen açılarak, ya da karın bölgesi tamamen açılarak, anevrizmatik aort (genişlemiş Aort) çıkarılır ve yerine “suni” damar takılır.

 

Bir de yukarıda bahsi geçen “kapalı” Aort Ameliyatı vardır ki, anjiyo masasında veya “hybrid” ameliyathane koşullarında gerçekleştirilir. Bu yöntemde, açık cerrahi teknik yerine, uygun anevrizmalarda karına veya göğüse kesi yapmadan kasıktan teller ve kateterler kullanılarak anevrizmanın tedavi edilmesi olan endovasküler onarım yapılabilmektedir. Burada uygulanan yöntem bir kateter (ince plastik boru) üzerine yerleştirilmiş olan yapay damarın kasıktan atardamar içine oradan da karındaki aortanın hastalıklı bölümüne ilerletip, yapay damarın, hastanın damarının içinden döşeyerek, yerleştirilmesidir. Bu sayede anevrizma kasıktaki kesiden başka bir kesi yapmadan, içerden tedavi edilebilmektedir. İçerisinde kanı taşıyan yapay damarın olduğu anevrizma zamanla sönmekte ve tedavi edilmiş olmaktadır. Bu yöntem röntgen altında ve steril ameliyathane koşullarında yapılmalıdır. İşlem genellikle 1-2 saat kadar sürer, hatta lokal anestezi ile de yapılabilmektedir. Hastanede kalış süresi 1-2 gündür ve yoğun bakım ünitesinde yatmak gerekmeyebilir (Şekil 2). Ancak herhangi bir komplikasyon (stent kayması, böbrek veya başka bir önemli damarın tıkanması, kanama vb.) durumunda açık ameliyata dönme olasılığı vardır. Bu olasılık düşük olmakla beraber, anatomik yapıya ve ekibin tecrübesine göre değişir. İşlemin, mutlaka bu türden durumların da, rahatlıkla tedavi edilebileceği bir klinikte ve muhakkak bir Kalp ve Damar Cerrahının kontrolü altında yapılması şarttır.

Ayrıca hastaların belirli aralıklarla takibi gereklidir. Yapay damarın çevresindeki anevrizma boşluğu, yıllar sonra bile tekrar kanlanmaya başlayabilir. “Endoleak” adı verilen bu sorunu tedavi etmek için tekrar endovasküler girişim veya ameliyat gerekli olabilir. Her anevrizma endovasküler yöntemlerle tedavi edilemez. Bazı anevrizmalarda halen en güvenilir yöntem açık cerrahi onarımdır.

Torasik (göğüs içi) Aort Anevrizması Belirtileri ve Tedavileri

Stent,And,Catheter,For,Implantation,Into,Blood,Vessels.,3d,Illustration

Göğüs içindeki Aorta 3 bölümden oluşur. Çıkan Aort, Arkus Aort, İnen Aort. Bu anevrizmalar herhangi bir belirti vermeksizin, sessizce büyüyebilirler. Bazen sırt ağrısı semptomları ile yapılan muayenelerde rastlantı sonucu teşhis konur. 5,5 cm çapı ve üzerine erişmiş çıkan aort hasta için hayati risk arz eder. Zira duvarının incelip, yırtılması sonucu, kann kalp boşluğuna birkaç saniyede yayılır ve kalbi sıkıştırarak, durdurur. Bu nedenle tedavisi zorunludur. Çıkan aort dediğimiz (Asendan Aort) kısmı için ameliyat kaçınılmazdır ve endovasküler (kapalı) tedaviler uygun değildir. Ancak küçük kesi ile 3-4 cm den bu damar da değiştirilebilir (Bkz. Asendan Aort ve Aort Kapak Replasmanı Kapalı Yöntem). Sırttaki aort (desendan aort) ise endovasküler tedaviye uygundur. Yani göğüs kafesi hiç açılmadan TEVAR yöntemi ile değiştirilebilir.